Asayiş

O acılı baba konuştu: "Bursa’da birçok özel hastane varken kızımı Yenidoğan çetesinin İstanbul’daki hastanesine sevk etmek istediler"

KENDİSİNİN O HASTANEYİ İSTEMEDİĞİNİ, İSTANBUL'DAN HELİKOPTER ÇAĞIRDIĞINI, 27 DAKİKADA BURSA'DA OLACAĞINI SÖYLEMESİ ÜZERİNE GÖREVLİLERİN PANİK OLDUĞUNU BELİRTEN BABA CEMİL TÜRKOĞLU, "BEN O HASTANEYİ İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEDİĞİM HALDE KABUL ETMEDİLER. HELİKOPTER ÇAĞIRACAĞIM DEYİNCE DE PANİK OLUP BEYAZ KOD VERDİLER" DEDİ.

Bursa’da yürüyerek gittiği hastanede, verilen yanlış serum sonrası hayatını kaybettiği iddia edilen 7 yaşındaki Yüsra Türkoğlu’nun babası, küçük kızının fenalaştıktan sonra hastane görevlileri tarafından ısrarla Yenidoğan çetesinin İstanbul’daki kapatılan hastanesine sevk edilmek istendiğini söyledi. Kendisinin o hastaneyi istemediğini, İstanbul’dan helikopter çağırdığını, 27 dakikada Bursa’da olacağını söylemesi üzerine görevlilerin panik olduğunu belirten baba Cemil Türkoğlu, "Ben o hastaneyi istemediğimi söylediğim halde kabul etmediler. Helikopter çağıracağım deyince de panik olup beyaz kod verdiler" dedi. Babasının elini tutarak hastaneye giren ancak iddiaya göre yanlış serum verildikten, acilde saatlerce bekletildikten sonra babasının kucağında fenalaşmış olarak taşınan küçük Yüsra’dan geriye ise dua okurken çekilmiş görüntüleri kaldı.

Bursa’da yaşayan Türkoğlu ailesinin 4 çocuğundan biri olan 7 yaşındaki Yüsra Türkoğlu, mayıs ayında bahar nezlesi olduğu için saat 20.00 sıralarında baba Cemil Türkoğlu ve anne Azime Buse Türkoğlu tarafından Bursa Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Babasıyla yürüyerek hastaneye giden Yüsra burada tedavi altına alındı. 7 yaşındaki Yüsra doktorun verdiği serumdan yaklaşık yarım saat sonra fenalaşınca daha sonra gelen başka bir doktor, aileye bir şeylerin ters gittiğini bildirdi. Türkoğlu ailesinin iddiasına göre, 7 yaşındaki Yüsra 10 saat boyunca aynı sedyede bekletildi. Gözleri şişen, karnı ağrıyıp tansiyonu düşen Yüsra’yı sabah mesainin başlamasıyla gelip kontrol eden kardiyoloji doktoru durumunun kritik olduğunu söyledi. Daha sonra yoğun bakıma kaldırılan Yüsra’nın sürekli kalbinin durduğu ve bu nedenle entübe edildiği doktor tarafından aileye bildirildi. Sonrasında hayatını kaybeden küçük kızın cenazesi Bursa Adli Tıp Morgunda yapılan otopsi işlemlerinin ardından toprağa verildi.

"Yenidoğan çetesinin hastanesine sevk etmek için uğraştılar" iddiası

Türkoğlu ailesi, yanlış serum sonrası kızlarının hayatını kaybettiğini defalarca dile getirirken kızlarının ölümünün üzerinden 7 ay sonra çarpıcı bir iddia daha ortaya attı. İddiaya göre, fenalaşan Yüsra, Bursa Şehir Hastanesi’nde bekletilirken görevliler Yüsra’yı İstanbul’da Yenidoğan çetesinin hastanesine ısrarla sevk etmek istedi. Bunun üzerine olayın şokuyla sevk kağıdına imza atan aile daha sonra kağıdı tekrar isteyip, kızlarını başka bir hastanede tedavi ettirmek istediklerini söyledi. Ancak hastane ailenin bu talebini kabul etmedi.

Sağlık Bakanlığı onay verirse soruşturma açılacak

Yüsra’nın ölümü sonrası aile hukuk mücadelesi verirken, hastane Yüsra’nın ölüm sebebini ’kalp kapağında iltihaplanma var’ olarak bildirdi. Yapılan otopside önce bu bulguya rastlanmazken, daha sonra hastanenin teşhisinin doğru olabileceği belirtildi. Hastaneye suç duyurusunda bulunan aile Sağlık Bakanlığı’ndan hastane ve doktorlar hakkında soruşturma açılmasına izin vermesini istedi. Sağlık Bakanlığı onay verdiği takdirde Yüsra’nın ölümüyle ilgili soruşturma genişletilecek.

"Madem suçsuzlar neden hakim karşısına çıkmıyorlar"

İHA’ya konuşan acılı anne Azime Buse Türkoğlu, "Doktorlar madem suçsuzlar neden savcı karşısına çıkmaya korkuyorlar? Benim çocuğumu il dışına sevk etmek istediklerini söylediler. Bursa’da 3 tane büyük hastane varken, ne için ısrarla il dışında başka bir özel hastaneye sevk etmek istediler? Bunların çeteyle bağlantısı var mı? Yok mu? Bilmiyoruz. Ama bununla ilgili soruşturma açılmasını istiyoruz. Benim yavrum neden öldü? Bize hiçbir açıklama yapılmadı. Bizim canımız yandı, başka anne babaların da canı yanmasın. Bursa’da ciddi anlamda sağlık sorunu var" diye konuştu.

Baygın haldeki küçük Yüsra’yı kucağında taşırken hastane kameraları tarafından görüntülenip Türkiye’nin yüreğini sızlatan baba Cemil Türkoğlu da konuştu. Türkoğlu, "Bursa’da birçok özel hastane varken bizi neden Yenidoğan çetesinin hastanesine sevk ettiler. 7 aydır uğraşıyoruz ancak bunlar sahte evraklarla delil karatıyorlar. Soruşturmaya izin verilse aralarında itirafçı olacaklar bile var" dedi.

"Bu insanlar FETÖ’den yargılanıyorlar ama bizim çocuğumuz ölmüş neden kimse soruşturma açmıyor?"

Baba Türkoğlu, o gece ve sabahında yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

"Biz helikopter çağıralım dedik. Bütün imkanlarımız var dedik. Kabul etmediler. Kendi istedikleri hastaneye sevketmek istediler. Israrla İstanbul’a götürmek istediler. Biz tanıdığımız ambulans firmaları var deyince paniklediler. Yanımızda polis olmasına rağmen içeriye kaçıp bize beyaz kod verdiler. Yalanları ortaya çıkacağı için korktular. Biz daha önce Yenidoğan çetesini bilmiyorduk. Çeteye operasyon olmadan 6-7 ay önce bizim çocuğumuz vefat etti. Daha sonra bu Yenidoğan çetesi olayı ortaya çıkınca bizim yaşadıklarımız aklımıza geldi. Bizim kızımızı sevk etmek istedikleri hastane ’Yenidoğan Çetesi’ sorgulamasına dahil olan bir hastaneydi. Bursa’da en az 10-15 tane tam teşeküllü özel hastane var. En az 4 tane üniversite hastanesi var. Bunlar varken bizi o hastaneye sevk etmelerinin sebebi nedir? Ve bugüne kadar Bursa’dan o hastanelere kaç tane çocuk sevk edilmiş veya edilmiş mi? Biz bunu öğrenmek istiyoruz. Çünkü bizim çocuğumuzun ölümüne sebep olan doktorların birçoğu İstanbul’dan özel hastanelerden gelme. Oradaki bütün organizasyonu, bütün çeteleşmeyi, hasta alıp hasta satmayı, hasta temin etmeyi, bütün sistemi Yenidoğan çetesinden daha iyi bilen bir ekip var. Ve bunlar daha önce terör ile yargılanıp beraat almış kişiler. FETÖ’den yargılanıp tekrardan halkın içine nasıl sızıyorlar? Masum insanların, çocukların canları nasıl oluyor da bunlara teslim ediliyor? Bu insanlar FETÖ’den yargılanıyorlar ama bizim çocuğumuz ölmüş neden kimse soruşturma açmıyor? Neden yargılanmıyorlar. Bizi neden ısrarla il dışına sevk etmek istediler? Neden evrak imzalattılar? Amaçları neydi? Bu kadar kısa bir süre içerisinde yoğun bakımda istense bile yapılamayacak kadar kısa bir süre içerisinde benim evladım neden öldü? Bu hastane görevlileri bizi neden Yenidoğan çetesi ile iltisaklı hastaneye göndermek istedi? Bağlantıları var mı? Bizim bunları öğrenmek en doğal hakkımız değil mi? Çocuk ölümlerinde gerekirse 5-6 yıl geriye gidilerek detaylıca araştırılmasını talep ediyoruz. Araştırılırsa Yenidoğan çetesi mağduru çocuklardan yüzlerce kat daha fazla çocuğun ne şekilde öldürüldüğü, arkasında korkunç ihmallerin olduğunu göreceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin adaletinden korkmayın, eğer suçsuzsanız adaletin önüne çıkmaktan korkmayın. 7 aydır uğraşıyoruz bunlar delil karartmaya evrakta sahtecilik yapmaya çalışıyorlar. Suçsuz olsalar neden bunları yapsınlar? Neden bu riskleri göze alsınlar? Eğer bir soruşturma izni verilirse aralarında kendileri bile itirafçı olmaya hazır olan kişiler var. Biz bir an önce Sağlık Bakanlığı tarafından soruşturma için izin verilmesini talep ediyoruz."

Öte yandan, küçük Yüsra’nın vefat etmeden bir süre önce Fatiha Suresi’ni okurken babasının kaydettiği görüntüler de ortaya çıktı.