İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerinin vefatının 300’üncü yılında çeşitli etkinlikler, paneller, sempozyumlarla Bursa’da anılacağını belirten Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Murat Yurtsever, ancak bu etkinliklerin daha çok olması için 2025 yılının İsmail Hakkı Bursevi yılı olarak kutlanması gerektiğini söyledi.
Ömrünün son 40 yılını Bursa’da geçirmiş ve kabri Bursa’da olan İsmail Hakkı Bursevi’nin önemli bir bilge zat olduğunu ifade eden Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Murat Yurtsever, “Asıl, Ruhul Beyan Tefsiri’nin yanı sıra 120 kadar eseriyle donanımlı bir alim, fazıl ve müderris bir kişiliktir. Aynı zamanda diğer tasavvufi eserleriyle, Muhittin Üftade, Aziz Mahmut Hüdayi, Atpazarlı Kutup Osman Efendi gibi manevi gücü yüksek bir zincirin son ve sağlam halkası olarak Celvetiye Tarikatı’nın 32. ve son şeyhi olarak büyük bir mutasavvıf, bir gönül adamıdır. 10 bin kadar şiiriyle şiir ustası ve şairdir. Dolayısıyla, tanınmayı, bilinmeyi ve sevilmeyi hak etmiş bir mümtaz, bir erdemli şahsiyettir” dedi.
Bursa Valiliği, Bursa Uludağ Üniversitesi, belediyelerle bugüne kadar bir çok program yaptıklarını belirten Murat Yurtsever, ancak 2025 yılının daha kapsamlı ve Türkiye çapında olması için çağrıda bulunduklarını söyledi. Yurtsever, “İsmail Hakkı Bursevi’nin bir Mevlana Celaleddin Rumi gibi hikmette deha, Yunus Emre gibi şiirleriyle harika, Hacı Bektaş-ı Veli gibi çağını ve muhitini aydınlatmış ve Mehmet Akif gibi seciyesi sağlam bir kişilik olduğundan, bir mümtaz, önemli, değerli şahsiyet olduğundan söz edebiliriz. Bu sebeple istiyoruz ki, İsmail Hakkı Bursevi’nin vefatının 300. yılı olan 2025 yılını ‘İsmail Hakkı Bursevi’ yılı olarak Bursa’da veya Türkiye çapında değerlendirilmiş olalım. Çeşitli programlarla planladığımız etkinliklerle onun daha iyi tanınması ve daha iyi anlaşılmasına yardımcı olalım. Bu hedefle İsmail Hakkı Bursevi’nin eserleri üzerinde hayati ve şahsiyeti üzerinde araştırma yapan ilim adamlarımızdan ve İsmail Hakkı Dergahında eğitim almış din adamlarımızdan ve İsmail Hakkı Bursevi’nin hatırasını ve o günden bugüne taşıdığı toplumsal ve ahlaki değerleri yaşatmak isteyen Bursalı eşrafımızdan oluşan bir plâtformumuz var. Bu platformumuzla birlikte 2025 yılını İsmail Hak Bursevi yılı olarak anmak, değerlendirmek ve hatırasını, hayatını, şahsiyetini daha güzel, daha derli toplu, daha etraflıca tanıtmak istiyoruz” diye konuştu.
Bursa’daki üniversitelerin bu yıl içerisinde yapacağı bilimsel etkinlikler, seminerler, sempozyumlar, paneller, konferanslar olacağını bir kez daha tekrarlayan Yurtsever, “İl ve ilçe müftülüklerinin halkı irşat anlamında, halka dönük İsmail Hakkı Bursevi’yi tanıtan onun değerleriyle veya eserleriyle tanınmasını sağlayan bazı faaliyetler olacaktır. Bursa Valiliği’nin veyahut kültür müdürlüğünün öngördüğü plan dahilinde diğer birimlerimizin aktiviteleri olacaktır. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri, aynı zamanda hepimizi hayran bırakacağı kadar bir hattattır. Bilimsel manada etkinlikler, sempozyumlar veyahut da paneller, konferanslar düşünüyoruz. Zihinsel hazırlıklarımız, metinsel hazırlıklarımız tamam. Sıra icrada. Artık onları da zaman içerisinde önümüzdeki haftalar içerisinde tertip edeceğiz ve icra edeceğiz inşallah” şeklinde konuştu.
Yurtsever, yaptığı çağrıda şu cümlelere de yer verdi;
“İsmail Hakkı Bursevi, bir mütefekkir, bilim adamı, münevver, aydın kişilik, entelektüel bir birikimdir. Zamanımıza yakın bir dönemde yaşamış olması dolayısıyla, 120 kadar eserinin tamamının elimizde olması dolayısıyla, hatta bugün içinde bulunduğumuz İnebey Kütüphanesinde birçok eserinin kendi el yazmasıyla, kendi el yazısıyla mevcut olması dolayısıyla İsmail Hakkı Bursevi hakkında geniş bilgiye sahibiz. Detaylı bilgiye sahibiz. Mesela onun Orhan Camisi’nde ve Ulu Cami’de uzun süre vaazlar yaptığını biliyoruz. Mesela onun dergahının şehrin merkezinde olması dolayısıyla bir şehirli sufi olduğunu biliyoruz. 2 defa savaşa katılmış olması dolayısıyla bir gazi sufi, 10 binden fazla şiiri olması dolayısıyla bir şair sufi olduğunu, çok gezen ve çok dolaşan irşad eden sufi olduğunu biliyoruz. Buna benzer eserlerinin çoğu da elimizde olduğu için özellikle, kendi hayat hikayesini kaleme aldığı eserlerinin de bir arada bulunmuş olması dolayısıyla İsmail Hakkı Busevi bizim için Bursa için, ülke için hiçbir safhası meçhul olmayan bir şans, bir lütuf bizim için. Anacağız inşallah değerlendireceğiz. Gerektiği gibi tanıtmaya çalışacağız.”
